Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Romantik İlişki ve Partner Temalı Obsesif Kompulsif Belirtiler

Romantik İlişki ve Partner Temalı Obsesif Kompulsif Belirtiler

Bu yazıda, obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) ilişkisel bağlamda ortaya çıkan iki özgül alt türü olan romantik ilişki temalı ve partner temalı obsesif kompulsif belirtiler ele alınmıştır. Romantik ilişki temalı belirtiler, kişinin ilişkisinin doğruluğuna, partnerine karşı duyduğu duygulara ya da partnerinin kendisine yönelik hislerine dair yoğun şüphe ve kaygılarla karakterizedir. Partner temalı belirtiler ise, partnerin algılanan kusurları (fiziksel görünüm, zeka, ahlak vb.) etrafında zihinsel uğraşlar ve sorgulamalar şeklinde ortaya çıkar. Bu belirtiler sıklıkla birbirini besleyen bir döngü içerisinde işlevsellik kaybına neden olabilir. Yazıda, bu özgül OKB biçimlerinin yalnızca ilişki sürecine değil, bireyin içsel güven ve bağlanma örüntülerine dayandığı vurgulanmış; ayrıca EMDR, bağlanma temelli yaklaşımlar ve Gottman Çift Terapisi gibi yaklaşımların bu belirtiler üzerindeki müdahale potansiyeli tartışılmıştır. Bu bağlamda, erken dönemde tanınması ve uygun terapi çerçevesiyle çalışılması durumunda iyileşmenin mümkün olduğu belirtilmiştir.

Romantik ilişki ve partner temalı obsesif kompulsif belirtiler, bireyin hem kendi ilişki deneyimi hem de partnerine yönelik düşünceleri etrafında şekillenen, yoğun şüphe, kaygı ve tekrarlayıcı zihinsel uğraşlarla karakterize bir obsesif kompulsif bozukluk (OKB) alt türüdür. Bu belirtiler, ilişkideki duygusal yakınlığı ve işlevselliği olumsuz etkileyebilecek düzeyde yoğunluk kazanabilir; kişi çoğu zaman bu düşüncelerin mantıksız ya da aşırı olduğunun farkındadır ancak yine de zihinsel ve davranışsal tepkilerini kontrol etmekte zorlanır. Güncel araştırmalar, bu özgül belirtilerin klasik OKB semptomlarından ayrışan özgün örüntüler gösterdiğini ortaya koymakta ve bu nedenle farklı değerlendirme ve müdahale biçimlerini gerekli kılmaktadır.

Doron ve arkadaşları (2012), semptomların ana odağı ilişkinin kendisi olduğunda obsesif kompulsif semptomların ilişkileri daha doğrudan etkileyebileceğini; bu gibi durumlarda, patolojik şüpheler, kontrol etme ve güvence arama davranışları gibi obsesif kompulsif belirtilerin, ilişkisel deneyimler ve partnerlerin birbirlerine karşı hisleri etrafında kümelenebileceğini öne sürmüş ve güncel OKB literatürüne romantik ilişki odaklı obsesif kompulsif belirtiler ve partner odaklı obsesif kompulsif belirtiler olmak üzere iki yeni alt tip kazandırmıştır.

Romantik İlişki Temalı Obsesif Kompulsif Belirtiler

Romantik ilişki temalı obsesif kompulsif belirtiler OKB’nin diğer semptomlarına benzer şekilde, belirli durumlarda tetiklenen, istenmeyen inatçı ve tekrarlayıcı düşüncelerin sıklıkla kişinin düşünce ve eylem akışında kesintilere yol açması ve aşırı kaygı uyandıran bu düşüncelerin sonucunda geliştirilen tekrarlayan nötrleştirme davranışları (örn. kontrol etme ve güvence arayışı) olarak deneyimlenmektedir (Doron et al., 2012). Romantik ilişki temalı obsesyonlar genellikle düşünceler (örn., “Partnerim benim için doğru kişi mi?”) şeklinde ortaya çıktığı gibi dürtü (örn. mevcut partneri terk etmek) formunda da olabilir (Doron et al., 2014).

Romantik ilişki odaklı obsesif kompulsif belirtilerde kişinin muzdarip olduğu rahatsız edici düşünceler genellikle kişinin partnerine karşı duygularına, partnerinin kendisine ilişkin duygularına ve ilişkinin doğruluğuna dair kaygı ve şüphelerden oluşmaktadır. Bu düşünceleri deneyimleyen kişi, düşüncelerinin abartılı veya mantıksız düşünceler olduğunun farkına varsa da bu düşüncelerine engel olamamaktadır. Romantik ilişkilerle ilgili şüpheler ve endişelerin özellikle bir ilişkinin başlangıç döneminde yaygın olarak görülmesi olağandır; ancak romantik ilişki ve partner temalı belirtiler normal olarak deneyimlenen şüphelerden farklıdır. Bunun sebebi, romantik ilişki odaklı obsesyon ve kompulsiyonlarda düşünce yoğunluğunun daha şiddetli, daha kabul edilemez olması ve kişinin işlevselliğinde bozulmalara yol açabilmesidir (Doron et al., 2012).

Partner Temalı Obsesif Kompulsif Belirtiler

Partner odaklı obsesyon ve kompulsiyonlar, kişinin partnerinde algıladığı eksiklikler ve kusurlar ile ilgili zihinsel olarak yoğun bir meşguliyet içinde olma ve şüphe duyma ile karakterizedir. Kişinin zihninde tekrarlayan düşünceler çoğunlukla partnerinin zekası, fiziksel görünüşü, mesleki yetkinliği, sosyalliği, ahlak düzeyi ve duygusal istikrarlılığıyla ilişkili kusurlarını hedef alır (Doron et al., 2012). Bununla birlikte klinik deneyim ve araştırmalar, partner odaklı obsesyonların partnerin güvenilmezliği/güvenilirliği alanında da ortaya çıkabileceği yönündedir (Brandes et al., 2020). Romantik ilişki temalı obsesif kompulsif semptomlar gibi, partner temalı semptomlar da herkesin zaman zaman deneyimleyebileceği ilişki endişelerinden çok daha kabul edilemez olarak deneyimlenir ve çoğu zaman kişinin partneri ve ilişki deneyimi hakkındaki genel değerlendirmesiyle çelişse de kişi bu düşüncelerine engel olamaz (Doron et al., 2012a).

Partner temalı obsesif kompulsif semptomlar ve romantik ilişki temalı obsesif kompulsif semptomların gelişimi arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır (Doron et al., 2012a). Bu doğrultuda yürütülen bir çalışma, partnerinin gerçek veya hayali kusurlarını saplantı haline getiren bir kişinin zamanla romantik ilişkisi hakkında da benzer şüpheci düşünceler deneyimleyebileceğini göstermiştir. Ayrıca, ilişkinin kendisi hakkında şüpheci düşünceler partner odaklı endişeleri destekleyerek kişinin algılanan partner kusurlarına odaklanmasına sebebiyet vermekte ve böylelikle içinden çıkılması git gide zorlaşan bir kısır döngüyle sonuçlanabilmektedir (Szepsenwol et al., 2016).

Romantik ilişki ve partner temalı obsesif kompulsif belirtilerin başlangıç yaşı tam olarak bilinmemekle birlikte, bu tür şikayetlerle kliniklere başvuran kişiler semptomlarının genellikle erken yetişkinlik döneminde başladığını bildirmiştir. Semptomların başlangıcının romantik ilişkinin başladığı döneme tekabül ettiği durumların yanı sıra bazı kişilerde semptomların başlangıcı evlilik, çocuk sahibi olmak gibi önemli kararlarla birlikte ilk kez kendini gösterebilmektedir. Ayrıca yapılan çalışmalar, romantik ilişki ve partner odaklı obsesif kompulsif semptomların yalnızca romantik ilişki sırasında ortaya çıkmadığını, geçmişte yaşanan bir ilişkiye ya da gelecekte yaşanabilecek bir ilişkideki potansiyel partnere yönelik semptomlar da geliştirilebileceğini öne sürmüştür (Doron et al., 2014).

Müdahale ve Terapi Sürecine Dair

Romantik ilişki ve partner temalı obsesif kompulsif belirtiler, yoğun sıkıntı yaratmakla birlikte, uygun müdahale yöntemleriyle ele alınabilir ve kişinin yaşam kalitesinde önemli ölçüde iyileşme sağlanabilir. Bu tür belirtiler, klasik OKB belirtilerine kıyasla daha “benliğe yabancı” hissedildiği için kişi genellikle bu düşüncelerle başa çıkmakta zorlanır. Ancak bireysel terapi ya da çift terapisi ile bu özgül semptomlara odaklanarak etkili bir iyileşme yolu mümkündür.

Özellikle EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, geçmiş yaşantılarda köklenen ve kişinin romantik ilişkilerinde tekrar eden şüphe, terk edilme korkusu ya da yetersizlik hislerini tetikleyen anıların işlenmesine olanak tanır. EMDR, bu duygusal izleri yeniden yapılandırarak hem obsesif düşünce içeriğinin duygusal yükünü azaltabilir hem de güvence arama davranışlarının arkasındaki tetikleyici unsurları hedef alabilir. Bununla birlikte, bağlanma temelli psikoterapötik yaklaşımlar, kişinin ilişkilerinde sergilediği duygu düzenleme biçimlerini, bağlanma örüntülerini ve bu örüntülerin partnerine yönelik algılarına nasıl yansıdığını anlamada önemli bir çerçeve sunar. Özellikle kaygılı ya da kaçıngan bağlanma stillerine sahip bireylerde sıkça görülen ilişki temelli obsesyonlar, kişinin erken dönem bağlanma deneyimlerinin yeniden ele alınmasıyla anlam kazanır ve dönüştürülebilir hale gelir. Bu tür terapötik süreçler, kişinin hem kendisiyle hem de partneriyle kurduğu ilişkide daha güvenli, esnek ve gerçekçi bir duygusal zemin inşa etmesine yardımcı olabilir. Özellikle erken dönem bağlanma örüntülerinin ilişki içindeki şüphecilik ve güven arayışıyla nasıl ilişkilendiğini anlamak, terapötik değişimin temel bileşenlerinden biridir.

Bunların yanı sıra eğer partnerinizle birlikte bu konu özelinde destek almak isterseniz Gottman Çift Terapisi, bu bağlamda çiftler arası duygusal bağın yeniden inşası ve iletişim kalitesinin güçlendirilmesi açısından etkili bir çerçeve sunacaktır. Bu yaklaşım, özellikle “ilişki içinde güvenli bir alan yaratma”, “duygusal ihtiyaçların ifade edilmesi” ve “çatışma çözüm becerilerinin geliştirilmesi” gibi yapısal müdahaleler yoluyla, obsesif şüphelerin beslendiği zemini dönüştürmeye yardımcı olabilir. Kişinin partnerine yönelik zihinsel uğraşısı ve kaygısı, çoğu zaman karşılıklı duygusal erişilebilirliğin azalmasıyla yoğunlaşır. Gottman yaklaşımı, bu erişilebilirliği artırarak kişinin yalnızca semptomatik rahatlama değil, aynı zamanda ilişki içinde daha derin bir güven ve aidiyet hissi geliştirmesini de mümkün kılar. Bu sayede kişi, obsesif şüphelerin ötesinde, ilişkisel düzlemde daha açık ve bağ kurucu bir pozisyona geçebilir.

Unutulmamalıdır ki, romantik ilişki ya da partner temalı obsesif kompulsif belirtilerle yaşamak oldukça zorlayıcı olabilir; ancak bu belirtiler kişinin kimliği değil, geçici bir ruhsal sıkıntının ifadesidir. Bu belirtilerle başa çıkma süreci, aynı zamanda kişinin kendisini, ilişkilerini ve beklentilerini daha derinlemesine anlaması için bir fırsat da olabilir.

Ankara 
Kızılırmak Mah. 1431. Cd No: 31 Daire: 29
Çukurambar/Çankaya

+90 545 948 5884

telospsikoloji@gmail.com

× WhatsApp İletişim